23 Kasım 2011 Çarşamba

"NE SÖYLESEM ANNE?"

"Dün yaban güvercinleri dönmeye başladılar


Saydım, saydım.

24 eksik çıktılar."


yaban güvercinlerini vurdular anne...
kuş uçmayan kervan geçmeyen dağlarda vurdular...
davulların zurnaların yıldönümünde vurdular...

karanlık yüzlü kirli arsız utanmaz koca koca adamların çirkin oyunlarında heba oldular...

ne desem ne söylesem anne?

şimdi çıkıp utanmadan ekranlara sağda solda...
beylik laflar edecekler davullar çaldıranlar çadır mahkemeleri kuranlar...
iktidar olduk diye memleketi arsızca çirkin bir şımarıklıkla babasının malı sayanlar cennetten tapu satanlar tapu alanlar...
muhalefet yapmayı yolsuzluk dosyası çıkarmak iktidarı eleştirmek sanan dar kafalılar...
demokrasiyi sandıkta oy kullanmak sanan biz vatandaş kılıklı sürü sürü koyunlar...
yine kara suratlarıyla bağıra çağıra tükürük saça saça konuşacaklar...
unutmayacağız nutukları atacaklar...
güvercinleri pazarlık konusu yapacaklar...

ne desem ne söylesem anne?
nasıl çekeceğiz bu fidanların vebalini?
nasıl hesap vereceğiz anne?


"Dün yaban güvercinleri dönmeye başladılar.

Alay alay, bölük bölük.

Saydım...

24 eksik var..."



Blogger Çınar dedi ki...

Ne demeli neye isyan edip neye kahretmeli :(((((
19 Ekim 2011 16:47
Sil

Adsız Adsız dedi ki...

Absalom,

Bahsettiğiniz o
'....karanlık yüzlü kirli arsız utanmaz koca koca adamların'
Kendi nazik, nazenin, anne kuzusu, hanım evlatları güvercinleri güvende, korumaları peşinde geziyor, özel arabalarda gidip geliyorlar.
Daha ne olsun...
Bu yeter hepimize.
Onlar gezsinler, gençlikleri yaşasınlar, düğünler yapsınlar,
Amerikan hastanelerinde bebekleri doğsun.
Bizim daha çok 24 yaban güvercinimiz var.
Doğmamış bebeğini, hamile eşini, hasta babasını son kez görmeden uçup giden, gidecek olan, düğün davetiyeleri basılı kalan.
Daha çok yaban güvercinimiz var.
Serap
19 Ekim 2011 16:52
Sil

Blogger şahika dedi ki...

konuşsam tesiri yok sussam gönül razı değil..

diyor ya kadim şair..

ve bir başkası diyor ya;

Bir gün bu ülkenin yanağına öpücük baş ucuna da bir not bırakıp gideceğim; ''Öyle güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım''

ben daha ne konuşayım ne susayım ne yapayım hiç bilemiyorum absalom.. :(
19 Ekim 2011 17:21
Sil

Blogger Sokak Kedisi dedi ki...

Oğlumun okul servisiyle eve dönmesini beklerken ağlamaktan içim katıldı, bu gece ana ocağına dönemeyen, ana yüreğine ateş gibi düşen yavrular geldi aklıma her saniye.

Nasıl verilir bu acıların hesabı ??

Çok üzgünüm çok...
19 Ekim 2011 18:54
Sil

Blogger guguk kuşu dedi ki...

anneyim.....yüreğim yanıyor...evet absalom 24 güvercin eksik.....24 yuva yangın yeri. anneyim yavrularım var, onlar şehrin içinde benden uzak, korkuyorum çünkü ümidin bittiği yerdeyim.
19 Ekim 2011 18:56
Sil

Blogger MAYRI dedi ki...

24, 124, 1024 kaç ev kan ağlıyor kaç ana, baba, sevdiceğin ve çocuğun yaraları tazelendi...al... bir memedim daha mayın şehidi....

ah anneciğim ah babacığım gençliğime doyamadım...muradıma eremedim, çocuğumu sevemedim, sevdiğimin dizlerinde uyuyamadım.....

sebep olanlar sebepsiz kalmasın...<:(
20 Ekim 2011 20:49
Sil

Blogger İ.x.İ.r dedi ki...

konuşsam tesiri yok sussam gönül razı değil..
24 Ekim 2011 12:24
Sil

19 Mayıs 2011 Perşembe

İYİ Kİ DOĞDUN....




19 mayıs benim güzel ve yalnız ülkemin doğum günüdür...
doğum günün kutlu olsun...




"
-Yav bırak Mustafa abi yaa, sen mi kurtarıcan memleketi Allah aşkına!

- Ama işgal zırhlıları...


- Boşver şimdi sen işgal zırhlılarını filan... Gün gelir, memleketin malını mülkünü tapusuyla İngiliz’e satar bunlar.

- Yok canım!
- Yeminle söylüyorum, İngiliz vatandaşı bakan bile getirip koyarlarsa şaşma.

- Ama ahval ve şerait...
- Güzel abim yaranamazsın... Bak şimdi binicez bu dandik gemiye, taaa Samsun’a gidicez, savaş, boğuş, kendimizi paralayacağız, diyelim becerdik, devrim mevrim, anlata anlata dilinde tüy bitecek, sonra sen kahırdan ölücen, önce biraz ağlıycaklar, sonra gene "Son Osmanlı Padişahı" diye pankart açacaklar, mezarında dönücen.

- Saltanat kalsın diyosun yani...
- Alışmadık kıçta don durmaz abi, egemenlik megemenlik vereceğine, iki çuval kömür ver, daha iyi... Aha buraya yazıyorum, açlıktan nefesleri kokarken padişahlarına saltanat uçakları alırlar, bu gemiyi de jilet yaparlar, söylemedi deme.

- Efkárlandım be...
- Yakma o cigarayı gözünü seveyim, yarın öbür gün belgesel yaparlar, keş gibi gösterirler seni haberin olsun.

- Hal çaresi nedir peki?
- Al padişahın kızını, yırtalım.

- Millet ne olacak?
- Onlar da ulemaya sorsun artık ne olacaklarını, bize ne, kendi düşen ağlamaz.

- Laik olmasınlar mı, birey olmasınlar mı, kendi lisanları olmasın mı, şıhlara şeyhlere mi bırakalım kaderlerini?
- Bak ne güzel söylüyorsun, kader der geçerler, takalım takkemizi bakalım dalgamıza, iş çıkarma başımıza...

- İyi de, yazık olmaz mı?
- Asıl bu yaptığını yaparsan yazık olur... Bazıları sana inanacak, etkilenecek, senin fikirlerini yaşatmaya kalkacak, hayatları kayacak, evleri basılacak, içeri tıkılacaklar, kimine saçını örtmediği için fahişe diyecekler, kimine milletin malını Arap’a satmayın dediği için komünist diyecekler, kimine Ne Mutlu Türküm Diyene dediği için faşist diyecekler, darbeci diyecekler... Yorma ahaliyi, kula kulluk edelim, rahat edelim.

- Yok arkadaş, ben bi deniycem.
- E sen bilirsin."


19.mayıs.2009
yılmaz özdil abiye selam olsun.... 






30 Temmuz 2010 Cuma

SIZI

şimdi kıymetli arkdaşlarım şu fani ömrümde büssürü politikacı girdi hayatıma.
hepsini sevdim istisnasız.
hepsi donanımlı kültürlü şahane insanlardı.
lakin en çok onları ülke yönetimine getiren halkımı severim ben.
kim oduna kömüre çek yata beyaz eşyaya oy satanlar var diyorsa yalancıdır.
yalancının önde gidenidir hemde.


her dönem favori politikacılarım oldu.
onların kalbimdeki yeri bambaşkadır.
demireli çok sevdim mesela.
hele,
ege bir türk gölü değildir...ege bir yunan gölü de değildir...binaenaleyh ege bir göl değildir...
dediğinde yaşıtlarım madonnanın şakiranın posterini asarken ben demirel posteri astıydım odamın duvarına.

sonra erbakanı sevdim büyük bir aşkla...
daha ergen oğlandım kafam karışıktı ben kimim nerdeyim ne için yaşıyorum tanrı var mıdır diye kendime sorular sorduğum dönemdi tam.
çıktı meydanlara herkesin gözlerinin içine bakarak;
bize oy vermeyen patates dinindendir deyiverdi..
bilmiyodum o zaman öğrenmiş oldum patates dininden olduğumu.
aydınlanma çağına girdim o yüce insan sayesinde.


sonra çilleri çok sevdim...
modernleşme adına bir kadın başbakanımız oldu diye bir hafta eğlence tertip ettiydik eş dost.
8 yıl özala verdiniz onun 2 yılını ananıza verin türkiye şahlanır dediğinde gözlerim dolu dolu bakıyordum ekrana tanrıya şükranlarımı sunarak.
hele kürsüde sağ elini havaya sallayarak  trabzonu akdenizin incisi yapacağım diye haykırdığında artık gözyaşlarımı tutamadım mutluluktan.


şimdilerde en çok bülent arınçı seviyorum.
suikast iddiası olduğunda çok korkmuştum hemen televizyonu açtım.
baktım gülerek anlatıyodu bülent arınç.
su şişesinin kapağını açtı bu zat.
sonra yere düşürür gibi yaptı.
elindeki kağıdı yutmaya kalktı ki atladım yakaladım.
nasıl atladınız efendim?
şöle...
???


hayatımda ilk defa kendisi hakkında suikast iddiası olan birisini bu kadar keyifli bu kadar mutlu görmüştüm.
ki onu asıl sevmem bundan sonra oldu.
yareppim analar ne evlatlar doğuruyor diye içlendiydim.


japonyaya gittiğinde cami açılışı yaparken konuşma yaptı...
ne dedi?
japonlar islam dinini tanıdıkca bu camiye gelip ibadet edenleri gördükce hak dinini intisap edeceklerdir inşallah.
bıraksalar japonyayı taylandı filipinleri toptan müslüman yapacaktı...
da tuttular kolundan yapamadı.


gerçi bu hükümeti komple seviyorum ben kimsenin hakkını yemeyelim.
daha geçenlerde mecliste hep beraber cümbür cemaat ağlayınca sevgim bi kat daha arttı.
milli meselelere bu kadar duyarlı hisli bi hükümet görmediydim ben daha önce hayatımda.
dünya tarihinde bir ilkti bu bir milattı.
yazılı tarihte hep beraber ağlayan bi hükümet görülmemişti daha önce.


ilk iktidara geldikleri zamanları hatırladım daha dün gibi.
ne güzel günlerdi o günler.
avrupa birliğine üyeliğe resmi başvurumuz onaylandığında ben cahil olduğum için birliğe girdik zannettim önce.
kızılay meydanında havai fişekler atılınca tamam dedim girmişiz...
tüm avrupa ülkelerine vize kalkacakkkk
şak şak şak
bu ülke tarihinin en önemli anıdırrrrr
şak şak şak
ilk açılım bu oldu.
avrupa birliği açılımı.


sözlerini tuttular yıllar sonra.
vize kalktı.
nereye?
suriyeye.
halepi göreceğim için vizesiz pek mutlu olduydum.


sonra hangi açılıma geldiydi sıra?
kıbrıs açılımı.
ömrünü kıbrıs sorununa adamış adamı tü kaka ilan ettiler.
aşağıladılar.
rumlarla müzakere yapılmaz dedikce statükocu ilan ettiler...
bay talatı getirdiler iktidara.
yes be annem diye kampanyalar düzenlediler davullu zurnalı.
noldu referandum?
rumlar hayır annem dedi.

geçenlerde seçim yapıldı devrildi bay talat...
ne dedi?
bu rumlarla müzakere yapılmaz.
kimse yuh be annem demedi.

sonra yök açılımına geldi sıra.
heyt huyt dediler bişeler bişeler oldu tam anlayamadım.
sonunda yök de hidayete erdi rahatladık hepimiz.
e dindar cumhurbaşkanı açılımı da yapmışız hazır.


sıra neye geldi?
ermeni açılımına.
biz pat diye açılımı yapınca bin yıllık kardeşimiz azerbaycan anlayamadı bizi...
kapılarını kapattı bize.
açılım oldu mu sana kapanım. 
kimse birşey anlayamadı...

ermeni sorunu da çözülünce sıra geldi kürt açılımına.
bazı kendini bilmezler iyi de kardeşim bu açılımın içi boş ne demek istiyosun somut bir tane öneri yok ki içinde dediler anlayamadık dediler.
başbakan çattı onlara iyi de yaptı.
içi boş diyen densizler var.
madem boş diyorsunuz gelin doldurun kardeşim doldurdunuzda hayır mı dedik diye gürledi.
kimse yine birşey anlayamadı...

hatta bu açılımı anlayamayan cahil inegöl halkı..
cahil hatay dörtyol halkı birbirine girdi...
bu ülkede kürt vardır kürt realitesi vardır diyenler ne diyo şimdi?
doğu kökenli vatandaşlarımız.
güney doğu kökenli vatandaşlarımız.
niye böyle oldu şimdi?
ne bileyim ben.
ne bileyim ben.

haburda davullar zurnalar çalındı teröristlere sordular...
pişman mısınız?
hayır.
yaz kızım sanıklar pişmanlık yasasına göreee
iyi de biz pişman değiliz apo dedi ki.....
sus bakayım sen bilmezsin yaz kızım tahliyelerineeee

hakimler ordaydı savcılar ordaydı emniyet genel müdürü ordaydı mit ordaydı bakan müsteşarları ordaydı herkes ordaydı...
kim yoktu?
yıllarını teröre vermiş ömrü dağlarda geçmiş general.
nerdeydi o?
içerde.
suçu neydi?
terör örgütü lideri olmak. 
bu garip durumu kimsecikler anlayamadı..

ertesi gün bizzat başbakan açıklama yaptı;
bu çok umut verici bir gelişmedir.
kimse ne demek istediğini anlamadı.
zaten bir hafta sonra baktı halk tepki gösteriyo o da vazgeçti.
çok elim bir hadisedir dedi.
kimse yine anlamadı.

sadece bülent arınç anladı açıklama yaptı;
koç gibi yiğit vatan evladı çöktü iktidar yükü altında.
kime dedi?
başbakana.

yaptığımız açılımlar say say bitmez kıymetli arkadaşlarım.
one münüt açılımı mesela...
ki şimdi tüm arap ülkelerinde başbakanımız çok popüler bizim hödük halkımız kıymetini bilmiyor.
her evde posteri var.
lübnandan tut ürdüne yemene kadar...
hani seçimlerde oralardan aday olsa daha fazla oy alır.
ülkeye dönüşünde hakettiği takdirle karşılandı gerçi...
orda bulunan bütün vatandaşlarımı alınlarından öpüyorum.
hele o afişi asanların ellerinden öpüyorum.
ne yazıyodu?
padişahımız...yeni halifemiz..sultan 3.recep.

kibariye çok kral adam bu be ya...
dediğinde şaşırdık önce kral mı padişah mı diye.
halife olmasına karar verdik nihayetinde...


rakı açılımı yaptık sonra.
rakı içme üzüm ye deyince başbakan hemen fırladım bi 70 lik rakı kaç kilo üzümden çıkar diye araştırdım.
ortalama 4.5 kilo üzümmüş.
o günden bu yana günde 3-4 kilo üzüm yiyorum.
zor oluyo gerçi ama alışıcaz artık.
bira içen arkadaşlara da bi önerim var.
arpayı öyle kuru kuru yemeyin bi gece önceden ıslatın öyle yiyin.
ben denedim daha iyi oluyo.

ama en önemli açılımlardan biri hamas açılımıydı.
tüm avrupanın amerikanın terör örgütü ilan ettiği haması pek sevdik biz.
pkk yı avrupa ve amerikanın terör örgütü listelerine aldırana kadar anamız ağladı.
sonra gururla kameralara;
büyük çabalarımız sonucu listeye aldırmış bulunuyoruz elhamdülillah dedik.
kimse de çıkıp sormadı...
madem bu liste bu kadar önemliyse o listede olan haması niye terör örgütü saymıyoruz?
ha önemli değilse bu liste...
pkk yı oraya sokucaz diye neden o kadar uğraştık kardeşim manyak mıyız biz?


hamas bir terör örgütü değildirrrrr.
şak şak şak.
masaya oturun hamaslaaaaa
şak şak şak


hamasın yıllardır elinde bulunan israil askerini istedik sonra bize verin arabuluculuk yapalım havamız olsun dedik.
vermedi hamas.
tek arabulucu mısırdır diye açıklama yaptı.
hamasta bizi anlamadı anlayacağınız.

daha gazze açılımı var da.
bu başlı başına bi oturum konusu buralara sığmaz.

eczacı açılımı...
doktor açılımı...
yargı açılımı...
türkiyeli açılımı...
darbe açılımı...
sanatcı açılımı...
üzüm açılımı...
her türlü açılımı itinayla yaptık.

bi tek neyi yapamadık?
zihin açılımını.

özgürlükler ülkesi oldu güzel ülkem.
herşey serbest.
Atatürke bile sövmek serbest.
o derece özgür bir ülkeyiz.
tek şey yasak artık.
ne o?
ben türküm demek.
bir kere yanlışlıkla ağzımdan kaçırdıydım...
faşist kafatascı ırkcı oluverdim anında.
sonra oturdum derin derin düşündüm.
herkes ben kürtüm ben gürcüyüm ben çerkezim ben ermeniyim ben arabım desin özgürce...
tabi ki desin...
ama ben hiçbiri değilim.
yalan mı söleyim bu yaştan sonra...
bütün dünya binlerce yıldır türk diyo bana.
ne dicem şimdi ben kendime?.


hafif araplaştım mı desem..
hafif yılışık hafif yalaka hafif kaypak hafif sünepeleştim mi desem.
osmanlıyım mı desem...
türkiyeliyim mi desem..
türk kökenliyim mi desem...
yoksa o yasak kelimeyi komple atıp milletin önemi yoktur ümmetime bakın kardeşim siz mi desem.
ne desem bilemedim.

kalbimin sızısı bundan.